26 Haziran 2007 Salı

Bindirbir Gece..

Tamam itiraf ediyorum. Ilk 2 bölümünü zevkle izlemiştim. Hatta anneme “Anne binbir gece diye yeni bi dizi başlamiş, gördün mü? Çok güzel bi dizi ya şimdi kadının çocuğu hasta fakat tedavisi için paraya ihtiyaci var ve zengin kayınpederi yardım etmiyor.” demiştim. O zamanlar daha sadece bu olaydan muzdarip’di çünkü dizi. Gel zaman git zaman bikaç akıl almaz olaylar yaşandı dizide ve sustum. Taa ki bu güne kadar. Tabiki aranızda Binbir gece’yi hala izleyenler vardır. Ben tek tük bölümlerine rastlayabiliyorum anca.
Artık içimde tutamayıp kendime “Nası yaa?” dedigim olayları anlatacağım.
Yanlız şunu merak ediyorum. Sürekli diyaloglar nedense şu şekilde ilerliyor:

Onur - seni seviyorum şehrazat. evlen benimle.
Şehrazat - bunu kabul edemem onur bey. Ha unutmuşum siz patronsunuz hep sizin dediğiniz olacak öyle mi ?
Kerem - kaan ne kadar tatlısın gel oyun oynayalım
Bennu - Şehrazat ne kadar başarılı güzel ve aşmışsın..
Mihriban - kaan çok yahşısen Şehrazat sen de meleksin bacım

Öbür evde;
Füsun - aa iyi be, beyfendi metresinin evinden telefon ediyor siz de izin veriyorsunuz.
Nadide hanım - aa Füsun o kızların babası onun da hakkı.
Burhan bey - Sen de bizim kızımız sayılırsın gelin hanım.
Gani - para pls

Diğer evde;
Cansel - hadi ara çocuklarını ali kemal..
Ali kemal - ah canım benim.. ah bitanem..

Tamam peki bunlara ne demeli?

1 Hilton'da düğün yapılıyor fakat kimse düğünü iplemiyor? Herkes işi gücü bırakmış, odalara çekilmiş televizyon seyrediyor. Hadi o birşey değil milletin vakti bol, mezhebi geniş diyelim, biriniz de başka kanalı açın. Bir de Onur patron olacak. Insan haber dinler, borsa bakar. Ne magazin sevdalısı ne yüzeysel holding insanları bunlar anlamadım.

2 Onur bey at’la geziye çıkmıştır ve 21036 yerinden vurulmuştur. Ben “Bidahaki bölümde eğer hayata dönerse kesin robocop olarak geri gelicek” demiştim. Fakat diğer bölümde bakarız ki kalbinin bilmem ne yerinden sıyırıp geçmiştir kurşun. Hay Allah bak sen şu Allahın işine.
Bu arada söylemeden edemiyeceğim; çarşafın üstünden kardiyoversiyon yaparsanız çarşaflar yanar anacım.

3 Kerem bey’in kardeşi esrarengiz bir şekilde ortalıktan kaybolmuştur. Kerem “Tamam anne yarın Mrs. Brown (?!)’ı ararım” demiştir. Yahu onca ingilizce soyadindan bula bula bunu mu buldunuz? Boşuna arama Keremciğim, they went to the seaside canım. (Bidahaki bölümlerde “Onur, this is a pencil you know?” demesini bekliyoruz)

4 Bin yapı holding’in bilmem kaçıncı kuruluş yılı kutlanıyordur. Madem o kadar çok büyük bir holding’siniz, bula bula şirketin içindeki orta kat’ı mi buldunuz? Insan şöyle şık bi mekan ayarlar, personel’ini orda ağarlar. Hiç yakıştı mı şimdi Onur Bey?

5 Melek karakterinin hazırladığı basit bir power point sunumu nedeniyle aldığı övgülerden sonra "Yahu Allahın günü sunumun kralını hazırlıyoruz bi teşekkür eden olmuyor. Nerde kaldı tebrik, nerde kaldı kutlama" diyerek hayıflanıyorum. Yapmayın, etmeyin.

Şimdi.. Önümüzdeki yayın sezonunda neler olur?
keremin şehrazattan hoşlandığı ortaya çıkar. bennu yırtar kendini daha ağlar da ağlar, içer de içer.. şehrazat gene evlenmekten vazgeçer ama neden bilinmez.. zeynep düğünü basmış olabilir mesela..
Ne bilim bu tür şeyler olsun. Bir sezonu daha doldururuz : )

Iyi seyirler...

10 yorum:

Siyah Balon dedi ki...

Bu diziyi başından beri hiç sevmedim ve izlemedim.

Absy dedi ki...

bi nevi cekilebilirdi.. ama bazen iyice sacmalamaya basliyor:)

Adsız dedi ki...

Harika yakalamışsın hepsini :) İlk iki, üç bölümü çok değişik, çok güzel diye diye izledim.. Sonrası da geldi maalesef; bu aslında hep böyle, alışkanlık yapıyor :) Bi'yerden sonra sıkılıp, bırakmak istiyorsun ama olmuyor :/ Robotlaştık mı ne ? Mecbur hissediyorum şahsen ben.. Zaten iki dizi izliyorum, biri bu :) Bu da alışkanlıktan :)

Absy dedi ki...

Tabi senaristlerde biliyor isini Bilun'cugum :) Diger bolumu merakla bekliyorsun acaba simdi ne olacak diye.. Keske biraz daha mantikli davranip fazla toz pembe gostermeselerdi..

Adsız dedi ki...

Evet, şimdi hiç heyecan falan kalmadı :)
Pelinciğim, ablamın adının da 'Pelin' olduğunu söylemiş miydim :P
Sanırım ondan hemen kanım kaynadı sana :)

turquoise dedi ki...

biz de televizyonculuk tarihinde ilk defa basroldeki hatun guzel ODTU'muzden, bahtsiz Ahmed'i bir zamanlar yolumuzun dustugu Makinadan diyerekten pek sevmistik bu diziyi... lakin bu dizi de sacmalamaya basladi... muhendis yonetmen, muhendis senarist istiyoruz...

Absy dedi ki...

Turquoise bende bunu demeye calisiyorum iste :) Odullu mimar'a hic sus pus durup "peki efendim", "siz nasil arzu ederseniz efendim" yakisir mi ya! Insan bi kendi fikrini ortaya koyar biraz daha baskin bi tip cikar.. Chik chik olmuyor..

nedesem dedi ki...

"yerden toz kalkmayan diziler" serisinden bir dizi. Koşmuyolar bile kardeşim, koşmuyorlar! Varsa yoksa Şehrazat... Geçen bölümde 2354 kere "şehrazat" kelimesi geçti, oturdum saydım... (saymadım)

Yemin ediyorum sana, senaristle yanlışlıkla tanışırım bigün diye kızılcık sopasıyla geziyorum...

Aslı Cin dedi ki...

Aynı soruları ben de çok sordum. Hele iki koca holding patronunun bir araya geldiklerinde sadece Şehrazattan konuşması komik ötesi.

Dalga geçiyorlar izleyenlerle.

Ben bir tek Hatırla sevgili ve Avrupa yakasını izliyorum Türk dizisi olarak.

Absy dedi ki...

Aslicigim,
Hatirla sevgili super zaten, laf yok !:) Bu tur dizilerin daha cok olmasi gerekiyor ulkemizde.